Oyun değiştiren” terimi sıklıkla kulağınıza çalınan ve genellikle de yersiz kullanılan bir tabirdir. Bu terim yalnızca gerçekten bir ürünün formunu veya işlevini beklenti ve tahminlerin ötesinde değiştirecek yenilikler için kullanılmalı. Trek’in yeni Domane modeli ise belirlenen sıkı standartlara karşın bu deyişin hakkını sonuna kadar veriyor.
Orijinal Domane 2012 yılında tanıtıldığında Trek, IsoSpeed adını verdiği pivot nokta sistemi ile orta çeki borusunu üst borudan ayırarak adetini değiştirdi. Bunu yapmak, kadronun dikey uyumluluğunu oldukça geliştirdi. Bu da yol yarış bisikletlerini daha önce hiç keşfedilmemiş bir bölgeye taşıdı. Aradan geçen yedi yıllık süre zarfında Domane birçok övgü aldı ve bazı prestijli yarış birincilikleri kazandı.
2016’da piyasaya sürülen ikinci jenerasyon, bisikletçiye bisikletin arka bölümünün ayarlanabilmesine olanak tanıyan ayarlanabilir IsoSpeed konsepti ile seviyeyi daha da ileriye taşıdı. Ek olarak, Trek mühendisleri teknolojiyi, esasen alın borusu içinden geçen maşa borusunun ayarlanabilmesine imkan tanıyarak bisikletin ön bölümüne de taşıdı. Sonuç olarak, Domane sıklıkla mukavemet yol segmentinde konfor üzerine referans gösterilen bir bisiklet haline dönüştü. Şimdi ise 2020’de Domane, üçüncü jenerasyon ile geliyor. Trek’in Yol Bisikletleri Ürün Müdürü Jordan Roessingh, yeni Domane’nin en konforlu ve çok yönlü model olduğunu söylüyor.
“Özellikle son beş yılda, insanların bisiklet sürüş biçimlerinde değişim gözledik” diyor Roessingh. “İnsanlar farklı yerlerde ve değişken yüzeylerde sürüş istiyor. Yeni Domane’de bu düsturu kucakladık. Sürücülerin yeni Domane’den maksimum verimi almasını istedik ve bunun için de iş büyük oranda lastik genişliğine düşüyordu. Bisiklet geometrisini değiştirmeden 38mm lastikler kullanabilirsiniz.”
Aynı zamanda genel sürüş deneyimini de artırmak istedik” Roessingh devam ediyor. “Bunun iyi bir örneğini entegre depolama kafesinde görmek mümkün. Bunun anlamı, haddinden fazla dolu ceplerle ya da sele altı çantasıyla sürmenize gerek olmadığıdır. Bu tip şeylerin bisikletçilerin hissiyatı üzerine gerçekten olumlu etkileri oluyor.” Roessingh’in sözünü ettiği depolama kompartımanı, alt borunun içinde, matara kafesinin altına özenle gizlenmiş. Amaca yönelik tasarlanmış çantaya iç lastik, lastik sökme levhası, hava tüpü, çoklu alyan seti istiflemeye yetecek kadar boşluk ayrılmış. Hatta acil durumlar için depoya jile veya ceket koymanız da mümkün.
“Hız bu sefer daha büyük bir öncelikti” diyor Roessingh. “Bisikleti nasıl sürdüklerini görmezden gelerek herkes, hızlı gitmek istiyor. Bu nedenle de yeni Domane’de aeroya dair daha fazla iz var. Daha aero maşa ve ince kuyruklu alt boru dahil olmak üzere aero kadro profilleri tercih ettik. Kesinlikle her şeyiyle aerodinamiğe ithaf edilmiş bir Madone değil, fakat bazı kayda değer gelişmeler mevcut.”
Roessingh yeni Domane’nin bir önceki modele kıyasla bir saatlik sürüşte bir dakika daha iyi olduğunu iddia ediyor. Roessigh ayrıca kadro sertliğinin arttığı görüşünde, artışa ağırlık da dahil. Yeni Domane öncekilerden 200 gram daha etli. Bunun büyük oranda nedeni eklenen özellikler ki bu yine de karlı bir alışveriş.
“Tasarımın son sac ayağı konfor” diyor Roessingh. “Arkadaki IsoSpeed’e dokunmadık. Ancak yeni Domane SLR’ın önünde artık ayarlanabilir IsoSpeed’e sahibiz (son Madone’a benzer şekilde). Bu da öncüllerine göre en uygun kurulumda dahi %27 daha konforlu bir kadro sunuyor. Kıyaslamak gerekirse, yeni kadro en yarışçı kurulumunda ise önceki jenerasyonlara göre konforu daha üst düzeyde tutuyor. Üst borudaki IsoSpeed de aynı zamanda hareket karşısında daha fazla kontrol hissiyatı sunuyor.”
Trek’in gizli çamurluk bağlantıları da yeni Domane’ye olduğu gibi taşınan özelliklerden. Fakat önemli olan bisikletin genel çok yönlülüğüne yaptığı katkı. “Çamurluk 35mm lastiklerle de uyumlu. Bu da ıslak zemin koşullarında yer yüzeyinden kaynaklı ıslanmaları önlemede büyük bir fark yaratıyor” diyor Roessingh.
Trek’in uzun süreli BB90 standartının bir eseri olan rulmanlı T47 orta göbek yeni bir ekleme. “Birçok faydası oldu” diyor Roessingh. “Piyasadaki tüm aynakollarla uyumlu, daha da önemlisi kadro tasarımımızdan taviz vermememizi sağladı. Üstelik etli duruş genişliğiyle eski BB90 sistemine de uygun. Ayrıca baskıyla yerleştirmeye oranla rulmanlı sistemi kadrodan çıkarması ve kadroya takması çok daha kolay.
En üst segment SLR kadro, Trek’in birincil karbon serisi 700’den üretildi ve beş farklı değişkenle geliyor. Bir alt model SL (aynı şekilde beş farklı modelle geliyor) 500 karbon serisinden yapılmış ve yeni üst boru IsoSpeed olmaksızın piyasaya sürüldü. Bunun dışındaki tüm özellikleri ise SLR ile paylaşıyor. Böylesi geniş bir seçenek yelpazesine rağmen, Trek Project One kişiselleştirme servisi birçoklarının tercih edeceği bir seçenek olabilir.